Herhangi Bir Uygulama Geliştiricisinin Kaçınması Gereken 4 UX Hatası

Yayınlanan: 2018-02-06

Mobil uygulamalar artık son derece popüler. 2016'da Apple ve Google mağazaları arasında 100 milyondan fazla uygulama indirildi. Mart 2017 itibariyle Google Play'de yaklaşık 2,8 milyon mobil uygulama ve Apple App Store'da 2,2 milyon mobil uygulama mevcuttu.

Şirketler için uygulamalar, hem içeriği hem de kullanıcı deneyimini kontrol etme ve düzenleme fırsatı sunar. Bu, şirketlerin hem müşteriye değer sunmasını hem de marka bilinirliği ve gelir yaratma gibi iş hedeflerine ulaşmasını sağlayabilir.

Uygulamalar, son kullanıcılar için giderek daha önemli hale geliyor ve artık eğlence veya bilgi sağlama ile ilgili değiller. Uygulamalar artık günlük hayatımızı yönetmek, ödeme yapmak, taksi çağırmak, ürün sipariş etmek ve diğer her şey için hayati önem taşıyor. Uygulamaları benimsemede başarısız olan işletmeler geride kalma riskiyle karşı karşıyadır. Macy's mağazasının hızlı düşüşüne ve kazananların kim olduğuna bir bakın:

Uygulamalar ve web bir tehdit olmak zorunda değil. Uygulamaların artan kullanımı fırsatlar sağlıyor, ancak yalnızca harika bir kullanıcı deneyimi (UX) sunan platformlar başarılı olacak. Gerçek şu ki, birçok uygulama korkunç bir kullanıcı deneyimi sunuyor ve bunun sonucunda potansiyel kullanıcıları kaybediyor.

Önerilen Gönderi: İşletmeniz İçin Bir Web Geliştiricisi Nasıl İşe Alınır

Ortalama olarak, uygulamalar yalnızca bir aylık kullanımdan sonra günlük aktif kullanıcılarının %90 kadarını kaybeder. Kullanıcılar bir uygulamayı deneyecek, ancak uygulama beklendiği kadar değer katmazsa, rafta toz toplayacak veya silinecek. Benzer şekilde, uygulama kötü bir kullanıcı deneyimi sağlıyorsa ve kullanımı zorsa, silinecektir. Uygulama geliştiricileri için, yalnızca kullanıcıların bir uygulamayı indirmesini sağlamak değil, aynı zamanda düzenli olarak kullanmalarını sağlamak da önemlidir.

Bu zorluklar göz önüne alındığında, uzman bir şirket içi uygulama geliştirme ekibi oluşturmak veya birinci sınıf mobil uygulama geliştirme hizmeti sağlayıcılarıyla çalışmak hayati önem taşımaktadır.

1. Çok Fazla (veya Çok Az?) Özellik

Uygulamanızın özellikleri belki de en önemli tek yönüdür. Uygulamanız değer katan birçok özellik sunuyorsa, başarılı olma olasılığınız daha yüksektir. Ancak, çok fazla özellik eklemediğinizden emin olun. Bazı uygulama geliştiricileri, "Tüm işlemlerin Jack'i" olmaya çalışma hatasına düşer ve sonunda hiçbirinin efendisi olmaz.

Uygulamanızın bir kimliği olması ve temel değerlerine odaklanması gerekir. Bir restoran düşünün. Bir restorana gittiğinizde, menü genellikle Güney Amerika veya Güney Asya gibi bir temaya sahiptir. Menüde Amerika, Asya, Latin Amerika, Afrika, Fransız ve İtalyan mutfağını kapsayan yirmi sayfalık yemek olsaydı, bunaltıcı olmaz mıydı? Ayrıca, mutfaktaki aşçılar bu kadar çok farklı yemeği mükemmel bir şekilde pişirebilecekler mi? Muhtemel değil.

Aynısı mobil uygulamanız için de geçerlidir. Birbiriyle yakından bağlantılı bir dizi özelliğe odaklanması gerekiyor. Uygulamanın, bu özellikleri kullanıcı dostu bir şekilde sunma konusunda mükemmel olması gerekir. Bu, iyi bir kullanıcı arayüzüne, verimli koda ve iyi bir genel kullanıcı deneyimine sahip olmak anlamına gelir. Belirli ve hedeflenen özelliklere odaklandıktan sonra, bunları markanıza ve marka kimliğinize dahil etmeniz gerekir.

2. Zayıf ve Test Edilmemiş Navigasyon

Açıkça söylemek gerekirse, birçok uygulamanın kullanıcı arayüzleri (UI) genellikle kötü bir şekilde tasarlanmıştır ve ortalamanın altında bir kullanıcı deneyimi sunar. Uygulamaların kullanımı zordur ve değer katsalar bile kullanıcılar, karmaşık kullanıcı arayüzü nedeniyle bu değerin kilidini açmakta zorlanırlar. Bu, daha fazla insanın uygulamayı terk etmesine neden olacaktır.

Her uygulamanın kullanımı kolay bir navigasyon sistemine sahip olması gerekir. Bu açık görünmelidir. Hiçbir geliştirici, gezinmesi zor bir kullanıcı arayüzünü kasıtlı olarak geliştirmeyecektir. Yine de, pek çok uygulama zaten zayıf navigasyon sistemlerine sahiptir.

Genellikle bu, geliştiricinin kendileri için anlamlı bir uygulama geliştirmesinin sonucudur. Ancak, neyi inşa etmeye çalıştıklarını zaten bildiklerinden ve onu inşa edenler kendileri olduğundan, onlara mantıklı gelen şeyler genellikle son kullanıcılar için bir anlam ifade etmez. Bu nedenle, uygulama kullanıcı arayüzünü kendiniz için geliştirmeyin, son kullanıcılar için geliştirin .

Bu nedenle, uygulamanın navigasyon sistemi hakkında dürüst geri bildirim ve girdi almak çok önemlidir. Testler sık ​​olmalı ve ayarlamalar sabit olmalıdır. Genel olarak, ana özelliklere tek tıklamayla erişilebilir olmalıdır. Ayarlar ve özelleştirme, bir dişli simgesinin veya benzeri bir şeyin arkasına gizlenmeli, ancak yine de kullanılabilir olmalıdır.

3. Kullanıcı Arayüzünüzü Ekip Olarak Oluşturun ve Sürekli İyileştirin

Bazen mobil uygulama geliştirme ekipleri, kullanıcı arayüzünü geliştirme sorumluluğunu yalnızca bir kişiye verme hatasına düşer. Bazen, temel kullanıcı deneyimi geliştirmenin hemen başında hazırlanır. Tasarımın erken UI konsepti “yasa” haline gelir ve geliştiriciler, ilk konsept mantıklı gelmese bile onu kullanmaya devam eder.

Sonuç olarak, özelliklere erişmek genellikle zordur ve kullanıcılar aradıklarını bulmakta zorlanırlar. Bu nedenle, bir kullanıcı arayüzü her zaman ekip olarak oluşturulmalıdır. Herkesin bir söz hakkı olmalı. Ne kadar çok geri bildirim verirseniz, sorunları ve eksiklikleri ortaya çıkarma olasılığınız o kadar artar. İkinci olarak, kullanıcı arayüzünüzün uygulamanız gibi gelişmesi gerekir. Özellikler ekledikçe veya kestikçe, kullanıcı arayüzünüzü ayarlamanız gerekecektir.

4. Çok Fazla İçerik ve Çok Fazla Reklam

İnternetin ilk günlerinde buralarda bulunduysanız, yanıp sönen ışıklar ve diğer dikkat dağıtıcı şeylerle dolu yüksek sesli, dikkat dağıtıcı afiş reklamları hatırlayabilirsiniz. Birçok web sitesine giriş yapmak, bir sirk çılgınlığına adım atmak gibiydi. Her zaman 1 milyonuncu ziyaretçiydin ve her zaman rüya gibi bir tatil/araba/seni bekleyen her şey vardı. Buraya tıklayın.

Çoğu web sitesi o zamandan beri reklamlarını daha az müdahaleci ve dikkat dağıtıcı olacak şekilde azalttı. Ancak bazen uygulamalar yine de kullanıcılarını çok fazla reklamla boğma hatasına düşer. Daha fazla reklamın daha fazla gelir anlamına geldiğini düşünmek cazip gelebilir, ancak reklamlar çok sık ve (görsel ve akustik olarak) kullanıcıları uzaklaştıracak kadar yüksekse, büyük olasılıkla gelir kaybediyorsunuzdur.

Aynı şey genel içerik için de geçerli olabilir. Unutmayın, mobil ekranlar küçüktür. Diyelim ki bir dergi uygulaması oluşturmaya çalışıyorsunuz. Ön sayfanıza iki düzine makale başlığı doldurmaya çalışmayın. Okuyucuların ilgisini çekecek ilk dört başlığa odaklanın. Kullanıcılar bu makalelerden birini bitirdiğinde, onlara daha alakalı içerik sunabilirsiniz.

Önerilen Gönderi: Apple Geliştirici Programına Nasıl Üye Olunur

Sonuç: Son Kullanıcılar Son Hedeftir

Bir uygulama oluştururken, son kullanıcı önce gelmelidir. Bir geliştirici, son kullanıcıyı dikkate almadan ve öncelik vermeden bir uygulama geliştirirse, başarısızlık riski önemli ölçüde artacaktır. Son kullanıcılara odaklanarak ve onlara harika bir deneyim sağlayarak uygulamanızın genel performansını iyileştirebilirsiniz. Bu, artan benimseme oranları ve işletmeniz için daha fazla başarı ile sonuçlanacaktır.